Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,"Bu sene özelleştirme uygulamaları anlamında belki 20 milyar doların üzerinde bir uygulama olabilir" dedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, inşaat sektöründeki KDV düzenlemesi ile ilgili soru işaretlerini de ortadan kaldırdı...
Bakan Şimşek, Çırağan Sarayı'nda Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu tarafından düzenlenen “Türk Ekonomisi ve İnşaat Sektörü 2013 Beklentileri” konulu toplantıya katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Şimşek, “2012'de yumuşak inişi başarıyla yönettik. Aslında içinde bulunduğumuz şartlara göre hiç de yadırganmayacak iyi sonuçlar aldık. Geçen sene en büyük ticari ortağımız AB resesyonda, yani küçülüyor, büyük bir krizde. Bir süredir devam eden kriz ama geçen sene kriz derinleşti. Avrupa en büyük ticaret ortağımız. İkinci olarak yanı başımızdaki kargaşa, jeopolitik gerginlikler devam etti ve hatta bir miktar da arttı. Üçüncü olarak da geçen sene petrol fiyatı zaten yüksekti, yükselmeye de devam etti. Aslında dünya ekonomisi de yavaşladı. Bütün bu şokları Türkiye geçen sene bir arada yaşadı. Bütün bunlara rağmen geçen sene Türkiye belki bizim standartlarımıza göre son derece ılımlı ama çevremize standartlara göre makul olan bir ivme oranını tutturdu diye düşünüyoruz. Geçen sene cari açığı yaklaşık 26-27 milyar dolar daralttık. Cari açıkta ciddi bir daralma bu. Geçen sene borçları azaltmaya devam etti” dedi.
Enflasyonun son 44 yılın en düşük düzeyine düştüğünü ifade eden Bakan Şimşek, “Evet, dünya standartlarına göre belki yüksek addedilebilir ama gelişmekte olan ülkelerin ortalamasıyla aynı. Yüzde 6.2 enflasyon makul bir enflasyondur” şeklinde konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Geçen seneye göre AB dibi buldu, muhtemelen çok büyük, güçlü bir çıkış yaşamasa da en azından daha da kötüleşmeyecek gibi bir varsayım var. Amerika'da en azından temel bir takım sorunlar çok köklü çözülmese de, sorunlar çözülür yaklaşımı var. Bu dünya ekonomisinde bir miktar iyimserlik yaratıyor. Japonların aldığı bir takım kararlar var. Dünya ekonomisinde bir miktar toparlanma bekleniyor” diye konuştu.
“ONAY AŞAMASINDA 13.5 MİLYAR DOLARLIK ÖZELLEŞTİRME VAR"
Türk Telekom'un ikincil halka arzının bu yıl gerçekleştirilebileceğini ve 2-3 ay içerisinde birçok üretim tesisinin ihalesinin yapılacağını belirten Bakan Şimşek, şunları söyledi:
“Üçüncü bir faktör var; bu sene özelleştirme son üç yılda olduğu gibi hedeflerden şaşma yaşatmayacak bize. Biz bundan önceki üç yılda şu veya bu sebeple finansman programını yaparken iddialı bir takım hedefler koyduk. Sonra küresel krizdir, şirketlerin bazen hesaplarını iyi yapamaması gibi sebeplerle gerçekleştirilen özelleştirme ihaleleri sonuçlandırılamadı. O nedenle gelirler hedeflerin altında kaldı. Fakat bu sene biz hem temkinli bir hedef koyduk, 4 milyar lira. Bu parayı da ocak ayının başında hemen transferini yaptık. Bütçe dengeleri açısından bizim için problem değil. Ama şu an için ihalesi tamamlanmış, onay aşamasında olan 13.5 milyar dolar civarında bizim gerçekleştirilmiş özelleştirmemiz var. Bir de önümüzde yüklü bir gündem var. Önümüzdeki 3 ay içerisinde dağıtım ve üretim tesislerinin ihalesi yapılacak. Türk Telekom onaylandı, belki ikincil halka arz gündeme gelebilir. Milli Piyango da var. Özetle bu sene özelleştirme uygulamaları anlamında belki 20 milyar doların üzerinde bir uygulama olabilir. Biz şu an itibariyle hedeflerimizi tutturduk. Bu devirler kısmen dahi gerçekleşse bizim bütçemize yansıması son derece olumlu olacak.”
Bakan Şimşek, “Uzun vadede büyümeyi belirleyen birkaç faktör var. Bu konuda ben son derece iyimserim. Aslında son 10 yılda birçok uygulamayla biz sizin önünüzü açtık. Bence en temel konu siyasi istikrardır, bunun beraberinde getirdiği makro ekonomik istikrardır. Bu olmadan gerek alt yapı yatırımları, gerek inşaat sektöründeki bu çıkış zor yaşanırdı. Siyasi istikrar dediğiniz zaman en önemli konu hükümetlerin uzun soluklu program geliştirmeleri. Önce kendilerinin biraz uzun soluklu olmaları lazım. 1950'den sonra ortalama bir hükümetin ömrü 15 ay olmuş. Nispeten istikrarlı dönemler var. Menderes'i, Özal'ı çıkartırsanız apayrı bir felaket” dedi.
Küresel kriz sonrası en hızlı toparlanan ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, “Küresel krizle her yerde olduğu gibi bütçe açıkları arttı. Ama küresel kriz sonrası en hızlı toparlanan, evini düzene koyan ülke Türkiye'dir. Biz devlet olarak dış dünyayla olan ilişkilerimizde biz artık alacaklıyız, borçlu değiliz. Bizim borçlarımızı düştüğünüzde biz alacaklı haldeyiz. İlk defa oluyor böyle bir şey. 2002'de dış dünyaya bizim 88 milyar lira borcumuz vardı. Şimdi bizim 31 milyar liralık alacağımız var. Vergileri de düşürdük. Fakat genel olarak firmalar ve yatırımlar üzerindeki vergi yükünü ciddi şekilde azalttık” şeklinde konuştu.
Şimşek, konutta KDV konusuna da değinerek, “Türkiye'de doğrudan vergi gelirleri zaten çok düşük. Türkiye'de bizim bütün firmalardan topladığımız kurumlar vergisinin milli gelire oranı yüzde 2 civarı. Toplam gelir vergisi ki bu devletin stopaj da aldığı, hatta memurdan kesintilerin hepsi içerisinde yüzde 4 civarı. Yani kurumlar vergisi gelir vergisinin toplam milli gelire oranı yüzde 6. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 14 ama öyle Avrupa Birliği ülkeleri var ki Danimarka yüzde 29. Bizim amacımız vergi oranları ile oynamadan vergi tabanını arttırmak” dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, inşaat sektöründeki KDV düzenlemesine ilişkin ise şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm kapsamındaki binaların hepsi tamamen istisna. Böyle olunca bu da önemli bir konu. Önümüzdeki dönemde işin önemli bir boyutu kentsel dönüşüm. Bunun dışında kalan hakikaten lüks konutlara da vatandaştan, garibandan topladığın vergiyi vermemi beklemek ben düşünemiyorum. Biz doğru yaptığımız kanısındayız, buradan geri dönüş olmayacak. Çünkü biz bu konuyu iyi çalıştık. Bir altyapısı, arka planı var.”
Bakan Şimşek, Çırağan Sarayı'nda Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu tarafından düzenlenen “Türk Ekonomisi ve İnşaat Sektörü 2013 Beklentileri” konulu toplantıya katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Şimşek, “2012'de yumuşak inişi başarıyla yönettik. Aslında içinde bulunduğumuz şartlara göre hiç de yadırganmayacak iyi sonuçlar aldık. Geçen sene en büyük ticari ortağımız AB resesyonda, yani küçülüyor, büyük bir krizde. Bir süredir devam eden kriz ama geçen sene kriz derinleşti. Avrupa en büyük ticaret ortağımız. İkinci olarak yanı başımızdaki kargaşa, jeopolitik gerginlikler devam etti ve hatta bir miktar da arttı. Üçüncü olarak da geçen sene petrol fiyatı zaten yüksekti, yükselmeye de devam etti. Aslında dünya ekonomisi de yavaşladı. Bütün bu şokları Türkiye geçen sene bir arada yaşadı. Bütün bunlara rağmen geçen sene Türkiye belki bizim standartlarımıza göre son derece ılımlı ama çevremize standartlara göre makul olan bir ivme oranını tutturdu diye düşünüyoruz. Geçen sene cari açığı yaklaşık 26-27 milyar dolar daralttık. Cari açıkta ciddi bir daralma bu. Geçen sene borçları azaltmaya devam etti” dedi.
Enflasyonun son 44 yılın en düşük düzeyine düştüğünü ifade eden Bakan Şimşek, “Evet, dünya standartlarına göre belki yüksek addedilebilir ama gelişmekte olan ülkelerin ortalamasıyla aynı. Yüzde 6.2 enflasyon makul bir enflasyondur” şeklinde konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Geçen seneye göre AB dibi buldu, muhtemelen çok büyük, güçlü bir çıkış yaşamasa da en azından daha da kötüleşmeyecek gibi bir varsayım var. Amerika'da en azından temel bir takım sorunlar çok köklü çözülmese de, sorunlar çözülür yaklaşımı var. Bu dünya ekonomisinde bir miktar iyimserlik yaratıyor. Japonların aldığı bir takım kararlar var. Dünya ekonomisinde bir miktar toparlanma bekleniyor” diye konuştu.
“ONAY AŞAMASINDA 13.5 MİLYAR DOLARLIK ÖZELLEŞTİRME VAR"
Türk Telekom'un ikincil halka arzının bu yıl gerçekleştirilebileceğini ve 2-3 ay içerisinde birçok üretim tesisinin ihalesinin yapılacağını belirten Bakan Şimşek, şunları söyledi:
“Üçüncü bir faktör var; bu sene özelleştirme son üç yılda olduğu gibi hedeflerden şaşma yaşatmayacak bize. Biz bundan önceki üç yılda şu veya bu sebeple finansman programını yaparken iddialı bir takım hedefler koyduk. Sonra küresel krizdir, şirketlerin bazen hesaplarını iyi yapamaması gibi sebeplerle gerçekleştirilen özelleştirme ihaleleri sonuçlandırılamadı. O nedenle gelirler hedeflerin altında kaldı. Fakat bu sene biz hem temkinli bir hedef koyduk, 4 milyar lira. Bu parayı da ocak ayının başında hemen transferini yaptık. Bütçe dengeleri açısından bizim için problem değil. Ama şu an için ihalesi tamamlanmış, onay aşamasında olan 13.5 milyar dolar civarında bizim gerçekleştirilmiş özelleştirmemiz var. Bir de önümüzde yüklü bir gündem var. Önümüzdeki 3 ay içerisinde dağıtım ve üretim tesislerinin ihalesi yapılacak. Türk Telekom onaylandı, belki ikincil halka arz gündeme gelebilir. Milli Piyango da var. Özetle bu sene özelleştirme uygulamaları anlamında belki 20 milyar doların üzerinde bir uygulama olabilir. Biz şu an itibariyle hedeflerimizi tutturduk. Bu devirler kısmen dahi gerçekleşse bizim bütçemize yansıması son derece olumlu olacak.”
Bakan Şimşek, “Uzun vadede büyümeyi belirleyen birkaç faktör var. Bu konuda ben son derece iyimserim. Aslında son 10 yılda birçok uygulamayla biz sizin önünüzü açtık. Bence en temel konu siyasi istikrardır, bunun beraberinde getirdiği makro ekonomik istikrardır. Bu olmadan gerek alt yapı yatırımları, gerek inşaat sektöründeki bu çıkış zor yaşanırdı. Siyasi istikrar dediğiniz zaman en önemli konu hükümetlerin uzun soluklu program geliştirmeleri. Önce kendilerinin biraz uzun soluklu olmaları lazım. 1950'den sonra ortalama bir hükümetin ömrü 15 ay olmuş. Nispeten istikrarlı dönemler var. Menderes'i, Özal'ı çıkartırsanız apayrı bir felaket” dedi.
Küresel kriz sonrası en hızlı toparlanan ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, “Küresel krizle her yerde olduğu gibi bütçe açıkları arttı. Ama küresel kriz sonrası en hızlı toparlanan, evini düzene koyan ülke Türkiye'dir. Biz devlet olarak dış dünyayla olan ilişkilerimizde biz artık alacaklıyız, borçlu değiliz. Bizim borçlarımızı düştüğünüzde biz alacaklı haldeyiz. İlk defa oluyor böyle bir şey. 2002'de dış dünyaya bizim 88 milyar lira borcumuz vardı. Şimdi bizim 31 milyar liralık alacağımız var. Vergileri de düşürdük. Fakat genel olarak firmalar ve yatırımlar üzerindeki vergi yükünü ciddi şekilde azalttık” şeklinde konuştu.
Şimşek, konutta KDV konusuna da değinerek, “Türkiye'de doğrudan vergi gelirleri zaten çok düşük. Türkiye'de bizim bütün firmalardan topladığımız kurumlar vergisinin milli gelire oranı yüzde 2 civarı. Toplam gelir vergisi ki bu devletin stopaj da aldığı, hatta memurdan kesintilerin hepsi içerisinde yüzde 4 civarı. Yani kurumlar vergisi gelir vergisinin toplam milli gelire oranı yüzde 6. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 14 ama öyle Avrupa Birliği ülkeleri var ki Danimarka yüzde 29. Bizim amacımız vergi oranları ile oynamadan vergi tabanını arttırmak” dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, inşaat sektöründeki KDV düzenlemesine ilişkin ise şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm kapsamındaki binaların hepsi tamamen istisna. Böyle olunca bu da önemli bir konu. Önümüzdeki dönemde işin önemli bir boyutu kentsel dönüşüm. Bunun dışında kalan hakikaten lüks konutlara da vatandaştan, garibandan topladığın vergiyi vermemi beklemek ben düşünemiyorum. Biz doğru yaptığımız kanısındayız, buradan geri dönüş olmayacak. Çünkü biz bu konuyu iyi çalıştık. Bir altyapısı, arka planı var.”
Son Güncelleme: 26.02.2013 11:17
