‘Yeni eğitim sistemi sorunları çözmeyecek'

Eğitim-Sen İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan'la yeni eğitim...

‘Yeni eğitim sistemi sorunları çözmeyecek'

Eğitim-Sen İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan'la yeni eğitim...

26 Şubat 2013 Salı 11:17
‘Yeni eğitim sistemi sorunları çözmeyecek'

Eğitim-Sen İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan'la  yeni eğitim yasası konusunda düşündükleri, sistemin artıları, eksileri konusunda detaylı bir  söyleşi yaptık. Aydoğan, eğitim yasasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı…

‘Türkiye'yi AB'nin Çin'i haline getiriyorlar'

 “4+4+4 kademeli eğitim sistemi yeni yasayla 12 yıla çıktı ve Meclis'ten geçti. Biz Eğitim-Sen olarak bunun onaylanmaması için mücadelemizi verdik, elimizden geleni yaptık. Biz bu yasanın yeterli olmadığını, bilimsel olmadığını, bu yasanın demokratik olmadığını biliyoruz. Bu yasanın eğitim biliminin esaslarını, genel doğrularının atlayarak yapıldığını düşünüyoruz. Bu yasanın eğitimin ticaretleştirilmesinin, piyasalaşmasının bir ayağı olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda bir kademelendirme sistemiyle beraber dindar gençlik tüzüğüyle muhafazakârlaştırma projelerinin bir parçası olduğunu, bundan dolayı da toplumun ihtiyaçlarını karşılayan bilimsel, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir yasa olmadığını düşünüyoruz.

‘Biz yasa çıkmadan önce tepkilerimizi gösterdik'

Biz Eğitim-Sen olarak oldukça uzun zamandan beri bunun için mücadele ettik. Bundan sonra da gericiliğe karşı, piyasalaştırmaya karşı, ticaretleştirmeye karşı mücadelemize devam edeceğiz. Biz yasa çıkmadan önce tepkilerimizi gösterdik. Bu eğitim sistemine toplumun ihtiyacının olmadığını, eğitimin sorunlarını çözmeyeceğini ifade ettik. Tüm bunları kamuoyuyla paylaştık. Kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları yaptık, bildiriler dağıttık, basın açıklamaları yaptık. Arkasından bir günlük iş bırakma eylemi yaptık. Son olarak 28/29 Mart'ta da Ankara'da yaptığımız 3 günlük grevle de tepki gösterdik. Bu yasa; eğitim sorunlarını çözmez, aksine meslek liselerinin önünün açılmasıyla beraber Türkiye'yi ucuz emek cenneti haline getirir. Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin Çin'i haline getirecek bir uygulamadır.

""

‘Bu daha önce Türkiye'de denenmiştir'

Çocuk işçiliğinin önü açılıyor, kız çocuklarının okullaşma oranlarının özellikle üçüncü 4'lükle beraber düşürülüp çocukların eve kapanması, çocuk yaşta gelin ve anne olmasına çok büyük olanak sağlıyor. Bir önceki eğitim sistemi de bazı olumlu tarafları olmasına rağmen çok yeterli sayılmazdı. Biz, önceki eğitim sisteminin en olumlu tarafının kız çocuklarının okullaşma oranında ciddi artışlarının olması idi diye düşünüyoruz.

Kesintisiz eğitim sisteminin zaten çok önemli sorunları vardı. Biz hem içerik açısından hem de eğitim süresi açısından yeterli olmadığını söylüyorduk. Bizim 15 yıllık zorunlu eğitimi kapsayan bir projemiz var. Eğitim-Sen olarak üç kez demokratik eğitim kurultayları düzenledik. Hem eğitimin içeriğine ilişkin hem de süresine ilişkin projeleri, fikirleri mevcut. Özellikle 4+4+4 kademeli eğitim yasasında çocukların 60- 72 aylıkken okullara başlaması söz konusu. Bu, daha önce Türkiye'de denenmiştir ve orada çocukların kas gelişimi ve kemik gelişiminden dolayı psikolojik açıdan ve öğrenme yaşından dolayı başarılı olunamamış ve sonradan vazgeçilmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman eğitim diliminin pedagojinin gereği olarak düşünüldüğü zamanda aslında çok sıkıntılı olacak, sorunları büyütecek bir yasayla karşı karşıyayız.

‘Paldır küldür onaylanmış bir yasadır'

Bu yasayı çıkaranlara sorarsanız Eğitim Şurası'nda hazırlanmıştır. Ama biz Eğitim Şurası'nı protesto etmiş ve o Şura'da bulunmamıştık.  Sonuç olarak 4+4+4 olarak çıkan yasanın; bırakın eğitim kurumlarını, akademisyenleri, üniversiteleri, eğitim fakültelerini, bilim insanlarını, eğitim örgütlerini, veli örgütlerini, toplumun geniş kesimleriyle konuşmayı, kendi milletvekilleriyle bile konuşulmadan, istişare edilmeden hazırlandığını biliyoruz. Çok dar bir çevrede Bakanlar Kurulu imzasıyla Meclis'e gelmiştir. Zaten ilk 6 madde 6 günde geçti. Yaklaşık 27 maddesi de 20 dakikada geçti. Sonuç itibarıyla komisyonlarda dahi tartışılmasına izin verilmeyen bir yasa. Son 20 madde de gerekçeleri bile okunmadan paldır küldür geçmiş bir yasadır. AKP hükümeti artık zorbalıkla bu işleri yapıyor. Bakıyor ki getirdiği bir yasa kamuoyunda tepkiler alıyor, savsamaya başlıyor, içeriği anlaşılmaya başlıyor, bu kez yangından mal kaçırır gibi hızla geçiriyor.

‘Hem piyasacı, hem muhafazakâr bir yasayla karşı karşıyayız'

Bu proje içerisinde her sınıfa akıllı tahta, her çocuğa tablet bilgisayar gibi bir madde var. Bu projenin içeriği aslında 20 milyar dolarlık bir pazara. Bu yasa Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla ihalesiz haksız kazanç kaynağıdır. Bu, Anayasa'ya aykırı bir durumdur. Ama maalesef bunlar kendilerine han-hamam, aşağıdakilere din-iman mantığıyla siyaset yapıyorlar. Bir tarafta dini kullanarak Türkiye'yi büyük ve ucuz bir emek cennetine sürükleyerek, Türkiye'de çocuk gelinlerin önünün açılması söz konusu.  Sonuçta,hem piyasacı hem muhafazakâr bir yasayla karşı karşıyayız.

‘Bir vesayet sona eriyor ama başka bir vesayetin gölgesi altında kalıyoruz'

Burada asıl mesele şudur: Türkiye hızla karanlığa doğru gidiyor. AKP, hızla Türkiye'yi karanlığa sürüklüyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bile artık, ‘'Bir vesayet sona eriyor ama başka bir vesayetin gölgesi altında kalıyoruz'' gibi tabirler kullanıyor. Bu da gösteriyor ki bir statiko dağılırken yerine başka bir statüko kuruluyor. AKP, artık devletleşmeye başlamıştır.

‘Bizim mücadelemiz sürecek'

Türkiye'de yaşayan etnik kimliklerin taleplerinin karşılanması gerekirken, bütün toplumu zorla muhafazakârlaşmaya sürükleyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu, bir karanlıktır ve bu karanlığa karşı Eğitim-Sen olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Onların karanlığı varsa bizim de eşit, özgür, demokratik bir Türkiye aynasında aydınlık günlerimiz var. Bu nedenle bizim mücadelemiz sürecek.

‘Yasa ciddi kargaşalar yaratacaktır'

Bu eğitim sistemi ciddi anlamda kargaşaya yol açacaktır. Anadolu liseleri var, teknik liseler var,  meslek liseleri var. Bu durumda liselere geçişler nasıl olacak. Bu yasa, detaylı düşünülmüş bir yasa olmayıp, ivedilikle çıkarılmış bir yasa olduğu için eğitim sisteminde ciddi anlamda kargaşalara yol açacaktır.

‘Çocuk işçilerin yaşı düşüyor

Diğer yandan bakanın bir açıklaması var. ‘Organize sanayi bölgeleri kendi okullarını açacak, kendi müfredatlarını ve kendi kadrolarını oluşturacak. Biz de öğrenci başına size şu kadar teşvik vereceğiz' diyor. Bu da açıkça gösteriyor ki çocuk işçiliğinin önü tamamen açılmış oluyor ve yaş daha da düşürülüyor.

‘Mücadelemiz, bu yasayla başlamadı bu yasayla da bitmeyecek'

Bizim Eğitim-Sen olarak bilimsel, demokratik, anadilde eğitim mücadelemiz bu yasayla başlamadı, bu yasayla da bitmeyecek. Bilimsel ve demokratik olmasını hedefleyerek bir eğitim sisteminin mücadelesini her platformda sürdüreceğiz. Türkiye'de etkili mücadele eden Eğitim-Sen'in dışında bir sendika yok. Bir de etkisi çok zayıf olan Eğitim-İş var. Onun dışında Eğitim-Bir-Sen diye bir sendika var. O da hükümet yanlısı bir sendika.

‘Bu yasa aslında 28 Şubat'ın devamıdır'

Bu yasanın acilen iptal olması gerekiyor. Aksi takdirde Türkiye çok ciddi bir eğitim kargaşasıyla karşı karşıya kalacak ve bunun üstesinden gelemeyecektir. Benim kişisel olarak Cumhurbaşkanı'ndan bir beklentim yok. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği herhangi bir yasa hatırlamıyorum. Bu yasa zaten kılıfına uydurulmuş bir yasadır.

‘Hazırlıksız yakaladık'

Muhalefet, siyaset kurumudur. Bu yasaya muhalefetin bir etkisi olmadı, sadece CHP karşı çıktı. Onun dışında MHP sadece getiriliş tarzını eleştirdi ama içeriğine itiraz etmedi. Toplumsal muhalefet dinamikleri açısından topyekûn itiraz edilmesi gereken bir yasa. Sadece siyaset açısından değerlendirmiyorum bunları. Genel olarak bakıldığında yeterli olmadığını görüyorum. Bizim de burada eksiklerimiz çok. Elimizden geleni yaptık diyoruz ama daha iyisini yapmamız lazımdı. Tüm toplumun muhalefet hareketleriyle birlikte AKP bizi de hazırlıksız yakaladı.

‘Türkiye kabuk değiştiriyor'

Var olan laikliğin törpülendiği, biraz daha ılımlı İslam'a doğru sürüklenen bir Türkiye var. Her şey bu yeni dönemle birlikte yeniden yapılanıyor, kabuk değiştiriyor. Eğitim de giderek siyasetin içerisine daha fazla çekiliyor. Hemen hemen her şey daha siyasal düşünülmeye başlandı. AKP, arkasına aldığı güce güvenerek her istediğini yapıyor,  yaptırıyor.

4+4+4 kademeli eğitim sitemi ile dindar nesiller yetiştirerek Ortadoğu'ya bir model inşa etmek için kullanıldığını düşünüyorum. Eğer dünya sistemi, dünyadaki emperyalist, kapitalist sistem laik olsa, modernist olsa, yönelimi olsa ben inanıyorum AKP senden, benden daha laik olur. Çünkü işin merkezinde piyasa var. Sonuç olarak bu kademeli eğitim sistemi 4+4+4=Muhafazakarlaşma ve piyasalaşma, gericileşme ve tabiî ki rant.

Güldür Bilgili /Flashaber

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: 26.02.2013 11:17
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3