Her gün çocuk istismarı haberleriyle sarsılıyoruz. Rakamlar Türkiye’de çocuk istismarının giderek yaygınlaştığını ve çocuk istismarını önlemek için adım atması gereken yetkililerin bu artış karşısında hiçbir somut önlem önerisini dikkate almadıklarını hatta istismarın fark edilmesi ve önlenmesi için yapılacakları engellediğini görüyoruz!
Ülkemizde kadınların yüzde 26’sı 18 yaşından önce evleniyor ve yüzde 10’u ilk çocuğunu 18 yaşından önce kucağına alıyor. Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirilmiş. Türkiye, çocuklara karşı cinsel istismar, taciz ve tecavüz olaylarında dünyada ilk sıralarda yer alıyor ve son 10 yılda çocuk istismar davaları yüzde 700 artmış. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye, dünya listesinde 3’üncü sırada. Her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Uğrayanların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70…
‘Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’ndeki gerekliliklere rağmen çocukların cinsel istismardan korunması için gereken çaba maalesef gerektiği şekilde gösterilmediği gibi, cezaevlerinde, ıslahevlerinde, yetiştirme yurtlarında devletin koruması altında olan çocuklarımızı bile bu tür saldırılardan koruyamamaktayız. Bu tür korkunç saldırılara her gün bir yenisi eklenmekte. Aile içi şiddete maruz kalmış çocuklarımızın hali insanın içini bükmekte. Özellikle büyük şehirlerimizin korkulu rüyası olan kapkaç ve hırsızlık vakalarına çocuklar çokça karıştırılmakta. Başta terör ve birçok suçta çocukların kullanıldığına tanık olmaktayız. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, pedofili ve cinsel suçlar konusunda tüm gerçekliğe rağmen önlemler maalesef yetersiz… Gelir dağılımındaki adaletsizlik, rant uğruna çevrenin ve doğanın talan edilmesi, çocukların ve kadınların uğradığı şiddet, taciz ve tecavüz, çocuk gelinlerin sayısı, artan boşanma, intihar vakaları, bilinçli olarak temelinden sarsılmış eğitim sistemi toplumu hızla geriye götürmekte. Peki bu durumda ne gibi önlemler alınmalı… Sosyal devlet algısında yaşanan sorunu ve eğitimi düzeltmekle işe başlamamız lazım. Sosyal ve ekonomik yardımlar devam etmekle birlikte, yurttaşlarımızın yardıma muhtaç olmadan yaşamasının yolları açılmalıdır. Üretime dönük ekonomi politikalarının yanı sıra, eğitimde ciddi bir yapılanmaya ihtiyacımız bulunmakta… Eğitimle birlikte tüm bu yaşananların hukuki boyutunun bulunduğu açıktır. Suç ve ceza sisteminde yeni düzenlemeler gerekmekte. Cezalarda caydırıcılık sağlayacak ve iyi hal indiriminin olmayacağı hükümlerle konu pekiştirilmeli...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72