Havalar hayli sıcak. Sıcak, nemin de verdiği rahatsızlıkla kendini fazla hissettiriyor. Özellikle İstanbul, tatil nedeniyle biraz boşalsa da kalanlar yine sıcaktan şikayet ediyor. İstanbul’daki aşırı sıcak nedenlerini araştırdığımızda şehirleşmenin tesiriyle 38 derece olan sıcaklığı bizler daha yüksek hissediyoruz. İstanbul, gökdelenler ve yüksek binalar sayesinde nefes alınamaz hale geldi. Yüksek binaların rüzgâr yönüne göre yapılması çok önemlidir ama maalesef buna uyulmuyor. Modern mimarinin gökdelenleri İstanbul halkını bu yaz epeyce sıkıntıya soktu. Yüksek yapılardaki cam kaplamalar güneş ışıklarını yansıtarak çevresinde ısı artışını etkiliyor. Böylece hava sıcaklığı 38 derece ise hissedilen sıcaklık nemle birlikte 48 derecelere ulaşıyor. Yine aynı şekilde kışın kar bekliyoruz değil mi… Kırsala kar yağıyor ama şehir merkezine yağmıyor. Çünkü yanlış yapılardan dolayı şehrin üzerine gelen kar, yağmura dönüşüyor. Türkiye küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkeler arasında. İstanbul’un özellikle kuzeyinde çok katlı gökdelen ve alışveriş merkezlerinin ortaya çıkmış olması, kente hakim rüzgarların önünü kesiyor ve ısı adalarının oluşmasına neden oluyor. Diğer yandan ‘İstanbul depreme hazırlanıyor’ denilerek inşa edilen yeni yapılar ve kentsel dönüşüm nedeniyle İstanbul beş yeni afetle karşı karşıya bırakıldı. Bunlardan ilki ısı adalarının oluşması ve hissedilen sıcaklıkların artması. İkincisi sel ve su baskınları, ki bunların örneklerini Üsküdar’da ve İstiklal Caddesi gibi merkezlerde gördük hatırlarsanız.. Üçüncüsü hava kirliliği... Dördüncüsü, sosyal bölünmüşlük, yani komşuluğun ortadan kalkmasıyla ortaya çıkan sosyal problemler. Beşincisi de deprem… Çünkü bu binalar İstanbul’u depreme hazırlamadı hatta yeni problemlerle baş başa bıraktı. Aynı şehirde gökdelenlerin daha yoğun bulunduğu bölgelerde sıcaklık diğer bölgelere göre daha fazla hissedilir. Bunun nedeni bu yapıların rüzgarın önünü kesmesi. Kentteki yapıların ve sokakların da hava alması gerekir fakat gökdelenler nedeniyle sokaklar hava alamıyor. Bu da ısıyı artırıyor. Diğer yandan ağaçlandırma deseniz hem ağaç dikecek alan kalmadı hem de toprağın da yapısı inşaatlarla bozuldu. Betonlaşmayla birlikte ormanlar yok ediliyor ve ekosistem bozuluyor. Toprağın su geçirimliliği ortadan kalkıyor. Aynı zamanda yüksek yapılaşmayla birlikte hava akımları olumsuz etkileniyor. Bu yapılar kentin ihtiyacı olan hava akımının, rüzgarların ya önünü kesiyor ya da yönünü değiştiriyor. Bu şekilde betonlaşma kentin ısısının artmasına neden oluyor. Aynı şehirde gökdelenlerin daha yoğun bulunduğu bir alanla, daha yeşillik bir alandaki sıcaklıkları karşılaştırdığınızda; gökdelen alanlarının
2-3 derece daha sıcak olduğunu görürsünüz…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.