Dünyanın en güzel kentlerinden biri İstanbul. Tarihi ve doğası ile bir harika. Gelgelelim son yıllarda ve de günümüzdeki İstanbul'a! Öyle şeylerle karşılaşıyorsunuz ki bu kentte doğup büyüyüp, yaşadığınıza nefret ediyorsunuz. Peki nedir bu yaşananlar? Hiçbir çağdaş toplumda, hiçbir gelişmiş toplumda görülmeyecek cinsten şeyler... 
İlkellikler... Basitlikler... Basiretsizlikler... Görgüsüzlükler... Rezillikler... Çağ dışılıklar. Bu çağda, her türlü teknolojik imkanların  böylesine elverişli olduğu, olanakların böylesine bol olduğu İstanbul'da; medeniyetleri buluşturan bir metropolde; nüfusu ile, alanı ile, tarihi ile, ekonomisi ve turizmi ile dünyanın gözünün önünde olan bir yerleşim biriminde; birçok devletten daha güçlü bir bütçe ve demografik yapıya sahip bir ilde;
Etrafın pislik içinde olması, yağmur yağdığında sellerin oluşması ile milyarlarca liralık zararın ortaya çıkması, cadde ve  sokakların geçilemez oluşu, çarpık çurpuk yapılmış sözde asfaltlar... Devamlı kazaların olduğu otoyollar.. Vatandaşın cebinden parasını vergilerle al, birtakım ne idüğü belli olmayan yandaşları ihya et. Kaldırımlar dahil her yerin yasadışı işgali, trafiğin keşmekeşi, vs...
Bu görüntülerin yaşanması gerçekten utanç verici. Bu mu vatandaşa İstanbul gibi bir kentte hizmet? Bırakın metroyu, Marmaray’ı… İstanbul'u yönetenleri bilemem ama yüzü olanların yüzü kızarıyor.  Bu metropolde hâlâ büyük işler yaptık diyenler acaba bu rezaleti, görevlilerin görevsizliğini, yasaların çalışmadığını görmüyor mu?
Herkesin silahlı olduğu, yan bakanın öldürüldüğü, güpegündüz insanların ve evlerin soyulduğu, tecavüz edildiği ve de kimsenin, gördüğü halde müdahale etmediği, sinirlerin sicim gibi gerildiği böylesi yerlerin çoğunda güvenlik gücü yok...
Bu konuda gelmiş geçmiş tüm belediyeler suçlu. Hiç kimse birbirini suçlamasın. Çünkü menfaatler, rant kavgası, yasaların her zaman önünde oldu. Yaşanan felaketlerden de ders çıkarmıyoruz. En kısa zamanda her şeyi unutuyoruz. Ta ki ikinci bir felaket kapımızı çalana dek...
Çünkü bizim insanımız vurdumduymazdır. Her şeyi karşısındakinden bekler. Pislik kanında vardır. Hayvanın oturmadığı yerde rahatlıkla oturur. Temizlik bilmez. Bulunduğu yeri, çevresini, sokağını temiz tutmaz. İşte güzelim İstanbul buna layık değil! Hiçbir şehir, hiçbir insan hak etmiyor.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.