Dünyanın en güzel kentlerinden biri olan, yurdumuzun incisi İstanbul, bilindiği gibi 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi. Türklerin İstanbul’u alarak Bizans İmparatorluğuna son vermesiyle de Eski Çağ kapanmış ve Yeni Çağ başlamıştır. Tarihte dünyanın önemli merkezlerinden biri olarak düşünülen İstanbul, gerçekten de Avrupa ve Asya kıtasının birbirlerine en yakın olduğu, Karadeniz’den, Marmara Denizi’ne geçişi sağlayan Boğaz’ın iki yakasında kurulmuş dünyanın en güzel kentlerinden biri... İstanbul Boğazı’nın doğu kıyısında Anadolu (Asya) topraklarımız, batısında ise Trakya (Avrupa) topraklarımız yer almakta. Bu özellikleri nedeniyle de tarih boyunca herkesin gözü İstanbul üzerinde olmuştur.

İstanbul, 1453 yılından Birinci Dünya Savaşı’nın (1914-1918) sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğunun başkentliğini yapmıştır. Savaşın sonunda İtilâf devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya) tarafından 16 Mart tarihinde önce denizden gemilerle abluka altına alındı. Daha sonra da gemilerden karaya çıkan düşman askerleri tarafından işgal edildi. Kanlı işgal hareketi sırasında çok sayıda sivil, asker ve görevli vatandaşımız öldürüldü. Hükümet daireleri, kışlalar işgal edildi, meclis kapatıldı.

O günlerde İstanbullular çok acı günler yaşadılar.Tüm bu olanlara karşılık, Padişah ve hükümeti çaresizlik içinde, olaylara seyirci kalmıştır. Çünkü işgalci devletlerle imzalanan anlaşma ile Osmanlı Devleti’nin askeri ve siyasi etkinliği kalmamış; güçsüz, bunalım içinde ve kişiliksiz bir kukla durumuna düşürülmüştür. Oysa o günlerde Türk halkı, Anadolu’da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde tüm düşmanlara karşı Ankara’dan kurtuluş mücadelesi vermekteydi. Kurtuluş Savaşımız zaferle sonuçlanınca da Atatürk’ün de dediği gibi; düşman gemileri geldikleri gibi güzel İstanbul’umuzu terk etmek zorunda kaldı. İstanbul’u Türk ulusunun yılmaz direnci ve mücadelesi kurtarmıştır. Düşmanı yurttan kovan şanlı ordumuz, 6 Ekim 1923 tarihinde Refet Paşa komutasında İstanbul’a girdi. Bu tarihten sonra İstanbul’da yeniden Türk bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. Cumhuriyet döneminde her yönüyle hızlı bir gelişme gösteren İstanbul, bugün dillere destan doğal güzellikleriyle, tarihin derinliklerinden gelen uygarlığın en güzel eserlerine, büyük hastanelere, üniversitelere ve modern yapılara sahiptir. Boğaz’da nadide bir gerdanlık gibi uzanan Boğaz Köprüleri, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir uygarlık anıtı ve ulaşımı her yönden kolaylaştırmış olan büyük bir yardımcıdır. İşte bu nedenle her yıl 6 Ekim’de bu güzel kentimizin kurtuluşunu kutlarız ve her defasında İstanbul’u kurtaran kahramanları andıkça göğsümüz gururla kabarır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.