Tahir Elçi 1993-1995 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetlerin görülen davalarının Avukatlığını üstlenmiş, kiminde ise müdahil Avukat olarak yer almış.
Pek çok faili meçhul davayı AİHM'e taşıyor.
AKP iktidarı döneminde Roboski ve Lice'de aydınlanamayan davaların, Diyarbakır KCK davasının ve iki faili meçhul bireysel davanın Avukatlığını üstlenmiş.
Bir Kanal'da yaptığı "...PKK bir terör örgütü değil siyasi bir yapılanmadır..." açıklaması öldürülmeden önce yaptığı en keskin açıklama oluyor.
Bir fikir beyanı olarak kabul edilecekken, bir kesim tarafından lanetleme aracı misyonu yüklenen bu açıklamanın ardından düzenlenen bu cinayet elbette pek çok soru işaretini de beraberinde sürüklüyor.
Üzerinden oldukça uzun bir zaman geçmesine rağmen halen katil ya da katiller bulunamadığı için şu soruları bir kez daha sormakta ve cevap aramakta fayda var :
Özellikle neden o taksi güvenlik güçleri tarafından durduruldu?
Şüphe üzerine durdurdukları taksiden katillerin kurşunlarına hedef olarak şehit düşen polisler bu katillere hiç mukavemet göstermeyecek denli nasıl gafil avlandılar?
Taksideki katiller o alanda onca sivil güvenlik gücü varken nasıl herhangi bir mukavemetle karşılaşmadan Tahir Elçi'nin bulunduğu bölgeye ulaşabildiler?
Güvenlik güçleri Tahir Elçi'nin, basın mensuplarının, bazı sivil toplum örgütü temsilcilerinin ve halkın bulunduğu o kalabalık bölgede neden rastgele ateş açtı?
Sonra bu katiller nasıl bir anda ortadan kaybolabildiler?
Tahir Elçi tesadüf kurşunuyla mı, polis kurşunuyla mı, terörist kurşunuyla mı öldürüldü?
PKK bugüne dek kalaşnikof yerine hiç tabanca kullanmış mıydı?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.