Antalya Manavgat’taki çiftliğinde tatilini geçiren, yangın haberini alır almaz Oymapınar’a koştu.
2007 yılında çıkan orman yangınlarında ailesinin ölümden döndüğünü hatırlatan Tuğba Özay, "Babamın kolları yandı, hayvanlarımız yandı. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Ben yangının acısını çok iyi bilenlerdenim. Bugün evimde sabahın erken saatinde bir is duman kokusuyla uyandım. Hemen muhtarı aradım ve Oymapınar’da yangın olduğunu öğrendim. Hiç vakit geçirmeden üzerimi bile değiştirmeden buraya koştum. Yapabileceğim bir şey var mı diye geldim. Ne var ki yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Yangın olan bölgeye insanın ulaşması mümkün değil" dedi. Tüm insanları doğaya, dünyaya sahip çıkmaya çağıran Özay, şunları söyledi:
"Bakıyorum çevremize; denizlerimiz, kıyılarımız ormanlarımız çöp cam şişelerle dolu. Hatta çocuk bezleri sahillere atılmış. Bu nasıl insanlıktır anlayamıyorum. Ben ormanlarımızın yanmasına, ekolojik dengenin bozulmasına korkunç denilebilecek derecede üzülen acı çekenlerdenim. Biraz duyarlı olalım lütfen. Lütfen çevremizi en güzel şekilde koruyalım. Antalya tam anlamıyla bir cennet. Doğasıyla, deniziyle, tarihiyle bir cennet. Ama biz kendi ellerimizle bu cenneti cehenneme çevirmeye çalışıyoruz. Bu mudur vatan sevgisi. Ben bunu yapanların kendilerini bile sevdiklerine inanmıyorum.”
