İlim öğrenmek

İslam dini, ilim öğrenmeyi, bilgi sahibi olmayı ve cehaleti ortadan kaldırmayı hedefler. Kur’ın –ı Kerim’in ‘OKU’ emri ile başlaması ve bir bölümüne konunun başında işaret edilen pek çok ayet ile onlara hadiste ilmin teşvik edilmesi, özellikle ilk asırlarda adeta bir ilim ordusunun teşekkülüne vesile oldu.

İlim öğrenmek

İslam dini, ilim öğrenmeyi, bilgi sahibi olmayı ve cehaleti ortadan kaldırmayı hedefler. Kur’ın –ı Kerim’in ‘OKU’ emri ile başlaması ve bir bölümüne konunun başında işaret edilen pek çok ayet ile onlara hadiste ilmin teşvik edilmesi, özellikle ilk asırlarda adeta bir ilim ordusunun teşekkülüne vesile oldu.

12 Kasım 2017 Pazar 12:00
İlim öğrenmek

Müslümanlar, ilmi her şeyden önemli gördüler ve Alimleri toplumun önderi kıldılar. İlim elde etmek ve Hz. Peygamber’in bir tek hadisini bizzat ondan duyan kimseden işitmek içi uzun yolculuklar yapan ilim ehli kişiler oldu. Bu günün imkanları ile dahi dolaşılması kolayca göze alınmayan genişlikteki İslam coğrafyasının tamamını gezen ilim yolcularının sayısı binleri ifade etmektedir.

İşte Kur’an ve Sünnet bu dinamizmi her zaman canlı tutmanın yegane gücüdür. Bu yönde ve onlara cennetin yolunu kolaylaştırır. İlim öğrenmek en üstün ibadetlerdendir. Özellikle cehaletin yaygınlaştığı, alimlerin azaldığı bidatların yayıldığı ve insanların cahilleri izlediği zamanlarda en üstün nafiledir. İbadetlerini yerine getirecek, rablerini tanıyacak ve rızıklarını kazanacak kadar ilim öğrenmek kadın erkek her Müslüman’a farzdır. Bunun dışında kalan ilim ise farz-ı kifayedir.

Mümin, ölüm anı gelinceye kadar ilim öğrenmeye devam eder. O kendisine ilim öğreten kimseye tevazuu gösterir. Allah ilim öğrenen kimseleri över. Allah (c.c) bir ayeti kerimesinde şöyle buyurur; Allah’tan (c.c) gereğince korkanlar Alimlerdir. Çünkü Alimler, Allah’ın (c.c) gücü ve kudretini iyi bilenlerdir. O halde Alim olabilecek Alim ol, eğer Alim olmaya güç yettiremezsen öğren ol, eğer öğrenmeye de güç yetiremezsen Alimleri ve öğrenmeye çalışanı sev buna da güç yettiremez isen onları sev onlardan nefret etme.

Sonuçta ilim öğrenme de niyet Allah (c.c) rızasını kazanmak olduğundan ibadet halini alır. Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde ben muallim / öğretmen olarak gönderildim diye buyurmuştur. Gerçekten onun hayatı eğitim ve öğretimle geçmiştir. Onun kısa bir zamanda ulaştığı bu başarı iyi bir mürşid ve öğretmen olduğunun bir delilidir, söz ve davranışlarıyla insanlara etkili bir örnek olmuştur. Peygamber (s.a.v) her fırsatta toplumun eğitimi ve öğretimi ile meşgul oluyordu. O yaptıklarını Allah rızası için yapardı.

Her kim, ilim öğrenme için yola çıkarsa Allah ona cennet yolunu kolaylaştırır. Meleklerde, onlara rahmet kanatlarını gererler. Faydalı işler yapan ilim adamlarının öldükten sonra da amel defterleri kapanmaz. Ölüm bu dünyada yaşanan geçici hayatın sona ermesi, varlığı kesin olan ebedi hayata geçişin başlangıcıdır. Ölümle hayat durduğu gibi yapılan hayırlarda, günahlarda sona erer. Ancak ilahi hikmetin sonucu olarak bazı işlerin sevabının ölümden sonra da devam eden 3 amellerden bahsedilir. Bunlardan biri sadaka – i cariye yani hayrı devam eden iyilikler. Cami, mescit, mektep, çeşmeler, sebil, hanlar, hamamlar vb. Sevabı devam eden ikinci Salih amel; kendisinden insanların sürekli faydalandığı Alimlerdir. İnsanın öğrendiği ilmi, elde ettiği bilgiyi başkalarına öğretmesi en büyük hayırlardan biridir.

Kısaca ilmini ve bilgilisini kendisinden sonraki nesillere bir şekilde aktarmak, kişinin amel defterinin kapanmamasına ve sevabının devamlı olmasına vesile olur. İlim bitip tükenmeyen bir hazinedir. Sadece sahibine değil, başka insanlara hatta bütün canlılara fayda verir. Hak ile batılı ayırmanın ene önemli vasfıdır ilim. İlmin artması insana yük değil tam aksine onu yücelten bir fazilettir. İnsanın ilmi ve bilgisi artıkça tevazuu da artar. Alim kişi Allah’a itaatkar olur. cahil isyankardır. Bu ikisi birbirinin zıddı olup itaat fazilet, isyan ise düşkünlük ve ahmaktır. Bazılarının zannettiği gibi cahil sadece okuma ve yazma bilmeyen değil, küfür ve inkarda sabit kadem olandır. İki dünyanın varlığına inanmayan yaratılışının farkında olmadan yaratanından habersiz şeytana ve nefsine esir canlı varlık.

Emel defteri kapanmayan üçüncüsü ise Hayırlı evlat yetiştirmektir. İlim v e bilgilerin ülkemize, milletimize ve dünyamıza hayırlı ve uğurlu olması dileğiyle amel defteri hayır ve hasenattan dolayı kapanmayan kullar olmamızı yüce yaratandan niyaz ederim. Amel defterini açık tutan ilim ve irfan sahibi evlatların yetişmesi dileğiyle ilim, birlik ve beraberliğimizin çimentosu olsun.

Muzaffer Gülbay

Son Güncelleme: 14.11.2017 11:43
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3

banner72