Flashaber'den Enver Aysever'e ‘Aykırı sorular'

CNN Türk ekranlarında yayınlanan ‘Aykırı Sorular’ adlı programın yapımcı- sunuculuğunu üstlenen Enver Aysever Flashaber’in aykırı sorularını yanıtladı.Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Aysever, Türkiye’nin sosyolojik yapısını analiz etti. Laikliğin kendisi için ekmek ve su kadar önemli olduğunu belirten Aysever, Türkiye’nin güncel meselelerine de değindi.

Yaptığı hararetli programlarla dikkat çeken ve adından sıkça söz ettiren Aysever, programlarında zaman zaman tansiyonun yükselmesini olağan karşıladığını söylerken bunun nedenini ise sorduğu sorulara bağladı.

“Türkiye’de soru sorma kültürü yok”

Türkiye’de soru sorma kültürünün yerleşmediğini dile getiren Aysever şunları söyledi: “Ben özellikle reyting almak, ya da çatışmak için soru sormuyorum. Soru sormanın yasak, hatta suç olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Anadolu coğrafyası sadece Türklere ait değil. Zamanla bu topraklarda pek çok medeniyet hüküm sürmüştür. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi içerisinde de bu kültür varlığını korumuştur. Ben programlarımda bu geleneğin dışına çıktığım için ilgi çekici oluyorum.

Bir sosyolog olarak toplumun ne kadar kutuplaştığından daha ziyade insanlığın ortak mirasının nereye yuvarlandığına önem gösteririm” diyen Aysever toplumsal ahlak ve bireysel etik arasındaki farkı da açıkladı…

“Toplumsal ahlak ve bireysel etik farklı kavramlardır”

Aysever, konuyla ilgili açıklamasında; “Felsefi terminolojide ahlak, toplumun ortak uzlaştığı ölçüdür ancak bana kalırsa etik konular çok daha önemlidir. Çünkü etik değerler, tüm toplum karşınızda durduğunda kendi ürettiğiniz değerler olabilir. Toplum başka bir değere, siz başka bir değere sahip olabilirsiniz… Söz gelimi cennet veya cehennem olmadan ben iyi bir insan olmaya çalışıyorsam bu etik bir ölçüdür. Oysa ki ahlak, daha dini ve toplumsal referanslarla ölçülebilir” şeklinde konuştu.

“Ortadoğu’daki gözyaşının nedeni ‘Sekülerizm’den uzak kalınması”

Sözü, dünyeviyet anlamına gelen ‘Sekülerizm’e getiren Aysever, “Pek çok sorunun kaynağında ‘Sekülerizm’den uzak kalınması yatıyor” dedi. Sekülerizm’in uygarlık ölçüsü olduğunun altını çizen Enver Aysever Ortadoğu’daki kan ve gözyaşını bu coğrafyanın henüz seküler olamamasına bağladı.  Ortadoğu’nun mezhepçi, milliyetçi ve İslamcı bir çizgiye yönlendirilerek kendi içerisinde bir bataklığa mahkum edildiğini ileri sürdü.

“Siyasal İslamcılar Kapitalizme boyun eğiyor”

Bu sorunun çözümünde siyasal İslamcılara büyük rol düştüğünü ifade eden Aysever, “Ortadoğu’daki mezhep savaşlarının ve oradaki katliamların sorumlusu, küresel güçlerle işbirliği yapıp Kapitalizme boyun eğen siyasal İslamcılardır. Siyasal İslamcılar bu duruşlarını değiştirdiğinde Ortadoğu’da bir Rönesans oluşacaktır” dedi.

“Müslüman olmayanlar öldürülse saygı mı duyulacaktı?”

Eleştirilerini sürdüren Aysever; “Bu yüzden Türkiye’deki siyasal İslamcı hareketin günahı çoktur. Irak’ta 01 Mart tezkeresine destek veren yine siyasal İslamcılardır ve üstelik -Irak’ta 1 milyon Müslüman’ın -öldüğünü söylerler. Yani Müslüman değil de bir başka inanç grubuna mensup olan insanlar yaşamını yitirseydi saygı mı duymuş olmamız gerekirdi” diyerek sözlerini noktaladı.